'büyüdükçe hayallerin küçülür' denmedi bana, böyle bi şey söylenmedi. söylenseydi büyümezdim ben..' diye bir twit atmıştım bi ara, o aklıma geldi bugün..
evet biz büyüdük..büyüdükçe hayallerimiz küçüldü ve dünyanın kirliliğinde tükenip gittiler o saf masum hayaller..
hayallerimiz; yine kirleten biz olduk
çocukken küçük basit şeyler yeterdi küçücük mutluluklara..
ip atlamak, top oynamak, ağaçlara tırmanmak, karıncaları izlemeyi çok severdim mesela küçükken..onların dünyasını o kadar merak ederdim ki, saatlerce izler, dalar giderdim karıncaların o bilinmez dünyasına..gerçi hala öyleyim..şimdi yine nerde bir karınca yuvası görsem hemen çökerim oraya..
sonra kaplumbağalar..çok ilgimi çekerdi..saatlerce kafalarını içlerine çekip öyle kıpırdamadan durmaları falan..
en çok hangi hayvanı seversin dediklerinde ise atlar ve kuşlar derdim..böyle de sağ gösterip sol vurma durumu işte..
atların o asil duruşları hep merakımı cezbetmiştir..hep bi' atım olmasını hayal etmişimdir nedense..
nedeni yoktu bazı şeylerin o vakitler..
neden'siz sevmelerimiz vardı..severdik sadece....çünkü'sü yoktu sevmelerimizin..sadece severdik!..gülüşlerimizle sarmaş dolaş olmuş ağlamalarımız vardı..anlık... nisan yağmuru gibi gelip geçici..
büyüdük sonunda hayallermizin küçüldüğünü farketmeden..farketmedik!
ve sonunda sağnak yağmurlarla birlikte sele karışıp gittiler onlar da; ardında küçük buruk yalnızlıklar bırakarak..
ve ismet özel'in o yüreğime dokunan mısrası bugünkü payıma düşen...
tam da içimden geçenlerin bügünkü yansıması;
'...ben atlara ve uzaklara hayranım
kendi kanatlarının anlamını bilmeyen melekleri neyleyim
ruhumda kaynar adımlarla gezinen dünya, bana hain sevgilimdir artık.
yaşamak debelenir içimde..
kırgın boş anlamsız biçimde..'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder