hüzün..ah hüzün....
hiç bir kelime senin eline su dökemez...
sen b/aşkasın...
mutlulukla acıyı sevdirirsin birbirine,
ne de güzelsin...
güzellik de başa bela; bilir misin?
hüzün bulutları dolaşıyor başımın üstünde yine, içimde nedenini bilmediğim tarifsiz bir sıkıntı, parmaklarım tutulurcasına yazmak istiyorum, içimde birikenleri haykırmak istiyorum.... ama yapamıyorum,bir şey takılıyor boğazıma, konuşamıyorum,gözyaşlarım yine dilimden atik davranıyor, onlar benden önce her şeyi anlatıyorlar.... bir türlü öğretemedim onlara yerli yersiz,ortaya dökülmemeleri gerektiğini! dilim susmayı öğrendi ama gözlerim susmayı öğrenemedi... daha katedeceğim çok yol var önümde biliyorum, belki birgün gözlerimede susmayı öğretirim! ama o zaman ben ben olamamki! insan olamamki! varolamamki! bıraktım artık onlarıda kendi haline, tıpkı kendimi bıraktığım gibi,seni bıraktığım gibi!....
Sana gelsin göçebe'm 2009 yılında yazmışım,şiirini okuyunca aklıma düştü,çok aradım ama sonunda buldum :)
gülcan; bence sen bırak bu yeme içme giyme işlerini,bi şiir blogu aç....
mesela bende bıraksam bu şiir miir işlerini beni karamsarlığa itiyor çünkü bu haller..şöyle açsam bir janjanlı yemek ya da moda blogu ...;) iki günde kapatırım heralde, çünkü ruhuma ters.....
../.. senin karakteristiğin oldu bence..bilmezdim sana kadar, ayırımların bu denli anlam yüklü olduğunu.. diğer konulu bloglara gelince ,gün bile barınamaz senin ruh orda :))
Heehhhee,senden başka okuyucusu olmaz şiir blogumun heralde :) Aslında vardı bir tane şiir bahçem blogspotta kapattım onu,ama bu aralar düşünüyorum aslında tekrar açmayı biraz daha gaz verirsen olacak sanırım :) bak adıda "gönül dağı" olabilir fonda neşet ertaş gönül dağı çalabilir,yada "yürek sesim" olabilir,aslında ben önceden yazılarımın altına "içimden geldiği gibi" yazardım,sonra o isimle başka bir blog gördüm,vazgeçtim öyle yazmaktan,hani kibarımya sırf o blogcuya saygısızlık olmasın diye :)kısmet diyelim....
Bak buda ayrı bir deneme senin hüzün benim naftalin kokan yazıları ortaya çıkardı bugün....
yine hüzün kapladı her yanımı, fırtınadan önceki gibi bir sessizlik, yağmur yüklü bulutlar gibiyim, yine atamadım yüreğimin, en ücra köşesine hüzünlerimi, tam orta yerinde duruyorlar... hiç yabancısı değildim oysa bu duyguların, bir elmanın iki yarısı gibiyiz,hüznüm ve ben, nerden bakarsan bak,neresinden tutarsan tut, adı hüzün bunun be gülüm,,, unut geçer dediler, boşver takma dediler, takmamak elde mi gülüm? elde mi? elde olan şimdi sadece kocaman bir hüzün yağmuru... her şey yalan bir tek hüznüm gerçek GÜLÜM! ! !
"Allah kalbi hüzün içinde olan tüm kullarını sever.."
gülcan; gönlünden nasıl geçiyorsa öyle olsun derim:)..ama yine de bi düşün:) satırlar güzel olduğu aşikar:) bir şey diyim mi, nedir bizim bu alıp veremediğimiz yağmurla..hangi kapıyı çalsam karşımda sırılsıklam yağmurlar.... yağmuru seviyoruz galiba ve hüznümüzü... ne diyoruz ve; yağmur olmadan asla;)
antisiz; ya da özgürlüğe kaçış.. çünkü yağmur özgürlüktür.. dua gibidir yağmur; ellerini açarsın gökyüzüne beklersin... beklersin... beklersin... yağmur kuruyan g/özyaşlarımıza teselli...
Bende üzgünüm göçebe; çünkü ben o yazını görmüştüm okumuştum ama altına yorum yazamamıştım,çünkü google amcam yasak demişti,çek elini ordan sadece oku yorum yapmak yasak demişti,bende alttan aldım,dedimki sen uyuyunca gelirim,sessizce yaparım yorumumu çıkarım,şiir bilem hazırlamıştım :) ama su uyur google amca uyumazmış meğerse,düşüncelerimimi okudu ne,senin yazı gitmiş attalara :) Üzülme canım ya sende bu yürek oldukça daha güzellerini yazarsın ben biliyorum,bizde onlara yorum yaparız,tebi emmim izin verirse :)
gülcan; bunlar sindirme politikası uyguluyor olmasınlar sakın;) ne yapmaya çalışyorlar ya hu, anlamadım ki... bırakıcam blog mlog ne varsa valla aybalam:)
gelmen bile yeter, sağolasın, eksik olma güzel insan:).. hayırlısı bekleyecez artık napalım başa gelen çekilir, ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin:)..sağlık olsun yeter ki, gerisi teferruat..
11 yorum:
hüzün bulutları dolaşıyor başımın üstünde yine,
içimde nedenini bilmediğim tarifsiz bir sıkıntı,
parmaklarım tutulurcasına yazmak istiyorum,
içimde birikenleri haykırmak istiyorum....
ama yapamıyorum,bir şey takılıyor boğazıma,
konuşamıyorum,gözyaşlarım yine dilimden atik davranıyor,
onlar benden önce her şeyi anlatıyorlar....
bir türlü öğretemedim onlara yerli yersiz,ortaya dökülmemeleri gerektiğini!
dilim susmayı öğrendi ama gözlerim susmayı öğrenemedi...
daha katedeceğim çok yol var önümde biliyorum,
belki birgün gözlerimede susmayı öğretirim!
ama o zaman ben ben olamamki!
insan olamamki! varolamamki!
bıraktım artık onlarıda kendi haline,
tıpkı kendimi bıraktığım gibi,seni bıraktığım gibi!....
Sana gelsin göçebe'm 2009 yılında yazmışım,şiirini okuyunca aklıma düştü,çok aradım ama sonunda buldum :)
gülcan;
bence sen bırak bu yeme içme giyme işlerini,bi şiir blogu aç....
mesela bende bıraksam bu şiir miir işlerini beni karamsarlığa itiyor çünkü bu haller..şöyle açsam bir janjanlı yemek ya da moda blogu ...;)
iki günde kapatırım heralde, çünkü ruhuma ters.....
../.. senin karakteristiğin oldu bence..bilmezdim sana kadar, ayırımların bu denli anlam yüklü olduğunu..
diğer konulu bloglara gelince ,gün bile barınamaz senin ruh orda :))
Heehhhee,senden başka okuyucusu olmaz şiir blogumun heralde :)
Aslında vardı bir tane şiir bahçem blogspotta kapattım onu,ama bu aralar düşünüyorum aslında tekrar açmayı biraz daha gaz verirsen olacak sanırım :) bak adıda "gönül dağı" olabilir fonda neşet ertaş gönül dağı çalabilir,yada "yürek sesim" olabilir,aslında ben önceden yazılarımın altına "içimden geldiği gibi" yazardım,sonra o isimle başka bir blog gördüm,vazgeçtim öyle yazmaktan,hani kibarımya sırf o blogcuya saygısızlık olmasın diye :)kısmet diyelim....
Bak buda ayrı bir deneme senin hüzün benim naftalin kokan yazıları ortaya çıkardı bugün....
yine hüzün kapladı her yanımı,
fırtınadan önceki gibi bir sessizlik,
yağmur yüklü bulutlar gibiyim,
yine atamadım yüreğimin,
en ücra köşesine hüzünlerimi,
tam orta yerinde duruyorlar...
hiç yabancısı değildim oysa bu duyguların,
bir elmanın iki yarısı gibiyiz,hüznüm ve ben,
nerden bakarsan bak,neresinden tutarsan tut,
adı hüzün bunun be gülüm,,,
unut geçer dediler,
boşver takma dediler,
takmamak elde mi gülüm?
elde mi?
elde olan şimdi sadece kocaman bir hüzün yağmuru...
her şey yalan bir tek hüznüm gerçek GÜLÜM! ! !
"Allah kalbi hüzün içinde olan tüm kullarını sever.."
Bende seviyorum hüzünlerimi,belkide Allahü Teala benide sevsin diyedir...
seçil;
ben böyle kalaym iyisi mi. yüreğimin götürdüğü yere gidiyorum...kendimi değiştiririm ama ya ruhumu...
ruhum böyle daha mutlu:)
gülcan;
gönlünden nasıl geçiyorsa öyle olsun derim:)..ama yine de bi düşün:)
satırlar güzel olduğu aşikar:)
bir şey diyim mi, nedir bizim bu alıp veremediğimiz yağmurla..hangi kapıyı çalsam karşımda sırılsıklam yağmurlar....
yağmuru seviyoruz galiba ve hüznümüzü...
ne diyoruz ve; yağmur olmadan asla;)
bağımlılık...
antisiz;
ya da özgürlüğe kaçış..
çünkü yağmur özgürlüktür..
dua gibidir yağmur; ellerini açarsın gökyüzüne beklersin...
beklersin...
beklersin...
yağmur kuruyan g/özyaşlarımıza teselli...
son girdiğim kayıt yorumlarla birlikte silinmiş malesef....
ah blogger ah...blogumuz dedik bağrımıza bastık...neyse..
üzgünüm velhasıl...
Bende üzgünüm göçebe;
çünkü ben o yazını görmüştüm okumuştum ama altına yorum yazamamıştım,çünkü google amcam yasak demişti,çek elini ordan sadece oku yorum yapmak yasak demişti,bende alttan aldım,dedimki sen uyuyunca gelirim,sessizce yaparım yorumumu çıkarım,şiir bilem hazırlamıştım :) ama su uyur google amca uyumazmış meğerse,düşüncelerimimi okudu ne,senin yazı gitmiş attalara :) Üzülme canım ya sende bu yürek oldukça daha güzellerini yazarsın ben biliyorum,bizde onlara yorum yaparız,tebi emmim izin verirse :)
gülcan;
bunlar sindirme politikası uyguluyor olmasınlar sakın;)
ne yapmaya çalışyorlar ya hu, anlamadım ki...
bırakıcam blog mlog ne varsa valla aybalam:)
gelmen bile yeter, sağolasın, eksik olma güzel insan:)..
hayırlısı bekleyecez artık napalım
başa gelen çekilir, ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin:)..sağlık olsun yeter ki, gerisi teferruat..
sevgilerimle...:)
Yorum Gönder