yazmak mı zor, okumak mı?...bu da farklı bir soru...
zaman durdurulamayacak kadar kendinden emin adımlarla ilerliyor.."dur bi dakika, bekle!" demeye gelmiyor..hayat saatini kuruyor ve çalıştırmaya başlıyor.. eksiksiz yerine getiriyor planladıklarını...ama sizin planladıklarınız hep havada kalıyor nedense...hayatın asık suratlı penceresinden hayata umutlu gözlerle bakmaya çalıştıkça; hayat en olmazından planlarını kuruyor sizin için ve siz görmeden pusuya yatmış oluyor bile çoktan...planlarını tıkır tıkır işletiyor bir şekilde, bunu engelleyemiyorsunuz..aslında hayatta hiç bir şeyi planlamayacaksın; bunu yaşadım, bunu bildim hep...çünkü planladıklarının ancak kaderine düşen payı kadarını yaşayabilir ve hayata geçirebilirsin..
ve "zaman yıllarla tartanlar yanılırlar" diye bir söz vardır..zamanı yıllar değil de yürüdüğün yollardaki izler belirler..
izleri kaybolanın hisleri de kaybolur..
ben bu kaybolmak kelimesini ne çok özümsemişim ki yazdığım her yazı da bu konuya değiniyorum..aslında kaybedenlerin "kaybolmak" kelimesini kulllanmaları çok da şaşırtıcı olmasa gerek..böyle olması gerekiyor..zamansız ve ıssız yaşamak kaybolmanın diğer bir adıdır belki de..söylenmiyor herşey; sadece yaşanıyor..
ne ilginçtir ki, z/amansızım... ıssızım...ve hala yaşıyorum..
umut işte..
4 yorum:
zamanın arkasından eli kolu bağlı
öylece bakıyorum...
bazen yazacak kelimeler giriyor taaa yerin dibine...
bazende kaybolan sensin...
farketmiyor zaten,
bazen görünmez olmak istiyor insan...
bazen sos ses: burdayımmmmm!!!
son ses olmasa da
hep burda ol olurmu...
ya sonra;
"bazen görünmez olmak istiyor insan... "
sonsuza kadar hem de..
seni görünce mutlu olanları unutma lütfen ..
senin bu harflerle olan güzel raksını seviyor seçil ,ıssızlık sızı böylemi güzel anlatılır..
anlatılır bak işte anlıyorum bak işte :)
senide seviyorum
seçil;
seviyor seni bu yürek, bilesin:)
iyiki varsın..
Yorum Gönder