25 Temmuz 2013

bağzı şeyler...

bugün yine kendimden geçerken zarif adama uğradım...hani şu zarif incelikli şair ..cahit zarifoğlu..onu okumak benim için bir ayrıcalık..bir uçurum tasviri onu okumak...bunu daha önce de söyledim ve her seferinde söylemekten de bıkmayacağım sanırım.

ve yine olan oldu, kendimi uçurumun dibinde buldum onun şiirleriye buluşunca..hep öyle olur..hep..
bir ölme biçimidir benim için  zarifoğlu okumak..bazen de göğe merdiven dayayıp arşa yükselmek gibi..öyle bi' şey işte..

keşke dedim uğramaz olaydım.
oysa ki keşkeler değilmiydi bizi susmalara susattıran...
şöyle diyordu zarif adam orda:

'arkamdan rüzgar seğirtiyor 
ellerim dağdaki kulübeden ses ediyor 
 
orman uğultuları
kurt ulumaları...'

ve sonra şu satırlar  içimin en ücra köşesine mıh gibi geldi oturdu;

'içim büyük sabırla haşlandı 
 içim ey içim bu yolculuk nereye  
yine bir şehrin ölümünü başlatır gibisin..'

ve kimseyi göstermeyen aynalar vardı her yerde..herkes vardı ama hiç kimse yoktu..

 'bir sabah bir çeşit güvercin fıtınasıydı
sur önünde..
gözleri burçlara..'

'zaman bir takla attı 
zaman bir takla daha attı..'


ve içimden her defasında avaza avaz susmak geldiğinde;
zarif adamın hep o sözleriyle irkildim;

'hayır kalbim! yorulmadın, hayır hayır, 
yıkıl daha!..'

2 yorum:

Bâd-ı Sabâ dedi ki...

@ Derin

Aldığım en büyük darbelerin ardından, hiç küsmediğimi gördüm; nefretim büyüyordu, ama umudum da öyle. Umudum, nefretimin önüne geçicek kadar büyüktü..!

Onu, ben ben ben büyütüyordum. Hâlâ da öyle, yaramaz muzip bir çocuk edasıyla seviyorum onu; umutlarım sevgiyle büyüyor. Umutlarını, sevgiyle büyüt...

Bir gün diyorum, neden küsmediğimi anlayacağım. İşte, en büyük umudum da bu; onu özenle koruyorum üstüne titriyorum.

Güzel insan, senin de üstüne titrediğin umutların var; var, çünkü içimdeki ses öyle söylüyor. Daha tükenmedin, hâlâ tüketmedin gülüşlerini; hayır hayır.! Sessizliğinle, sükûtunla büyüyorsun.

Not.

Bazen sokak köşelerinde cadde ortalarında çöp toplayan insanları içten içe kıskanıyorum; ne kadar umursamaz bir güçle meydan okuyorlar kalabalığa.. korkunç bir özgüven...!

İçimden özeniyorum onlara, acaba ben de mi bir gün şehrin en kalabalık yerinde millet iftara koşuştururken bir çöpü karıştırsam. Allah'ım, bu ne kudret.!

nadarû dedi ki...

@bad-ı saba

çiçeklendiriyor bizi bu hüzünler galiba..
umuda çiçeklenmek..
çiçeklenmeye umutlanmak..

şiirler iyi ki var..