29 Aralık 2010

toprak giderir mi ki tutsaklığı ?...

havasız mı kaldı dünya,
kirletenler kim?
her gün mutlaka gece oluyor
güneşi kirleten kim?

 ****
yeni yıl  mı gelmiş?
banane!
ben eskileri severim
eskicileri bir de...
....
ben gelenlerin değil..
gidenlerin  yanındayım..
bir  suçluyu en çok kim korur?
diğer bir suçlu..
bir çocuğa en çok  kim güvenir?
diğer bir çocuk...
...
yeni yıl, gelme hiç!
gene böyle seveceksen
yıkacaksan ortalığı, yakacaksan 
hiç gelme!

yazacaksan temiz bir şeyler
beyazlat önce sayfalarını
kirli çamaşırlarını kapıda bırak...
ya  da gelme..

geleceksen de
usul usul gel 
uslu ol !
geceyi uyandırma....

******

bildiğin gibi değil !
bilidiğin gibi değil !

hayat,
yeni yıldan sana hayır yok
on üzerinden sıfır
git kendine çalış...
biraz da zayıflarını kurtar...

durma şahit yazarlar...

"...ilk girenin vurulacağı kapılar biliriz
şimdilik gündüz gözüyle seveceğiz
ağır ağır gideceğiz, aşk meskûn mekân
en iyi savunma ölümdür sevgilim
fakat yaşamak için hafifletici nedenler var..."
(f.çalışkan)

28 Aralık 2010

27 Aralık 2010

vefa(sız)...

..ah be vefa/sız!
sen de gittin ya!
bir yanım sende
bir yanım nerde
bilmiyorum...


sen de gittin ya vefa/sız!
yollar ıssız
mevsimler sessiz kaldı
sen gideli..

sen de gittin ya!
sözüm de bitti ardından..
şimdi bahara veda zamanı...

http://fizy.com/#s/1ah68i

25 Aralık 2010

(b)aşka (b)akış...

"...bakma sen             
bir gün başka döner dünya           
aşk kazanır             
insan kazanır
....
bakma            
betonları basar çiçek          
hayat kazanır..."
(h.geçkin)

23 Aralık 2010

ya kendimiz diye bir ülke hiç yoksa...

"...bu düşte yerçekimi yok!..."
"...yağmur, elini uzatıp bana gerçekten dokunan tek şey!..."
"...neyse ki gölgeler hiçbir adreste ikamet etmiyor...."
...

“… senin içinde olduğun anda bütün görüntüler kamaştırıyordu gözlerimi.  çünkü o kamaşmanın sona ermesinden anlıyordum gözlerden kaybolduğunu, şimdi camları  bu kadar kalın bir gözlük takıyorsam bunun sebebi biraz da sensin.  tamam, ırsî bir tarafı var ama olmasa da yine de arızalandı sana bakmaktan…”
 ....

  "...bence siz kendi kendinizle konuşmuyordunuz. siz kafanızın içindeki biriyle konuşuyordunuz. bu ikisi farklı şeyler. o kadar farklı ki; birincisine delilik, ikincisine yalnızlık diyor uzmanlar...."
(g.özcan/serçe parmağı)

22 Aralık 2010

yaz tahtaya...

düşmek...
düşlerin
en  yalın haline..
ve en anlamsız
düş ve büyü
düşmeden büyüyemezsin..

20 Aralık 2010

kayıtlı hüzünler...

"...her şeyi anlamak zorunda değiliz. kaç yaşında olduğunu anlamak için kesilir mi bir ağaç. bir dalgıç nasıl siler gözyaşlarını. kederli günlerde bağlanmaya daha açık oluyor insan. ama zaten her şey yolunda giderken kim sevebilir. bizi bir araya getiren sebepler ayıran sebeplerle aynı. ama şimdi bunlar biraz hüzünlü konular özet geçelim..."

 *****
"...insan bir yerde doğdu mu oralı olmuyor, o zamanlı oluyor daha çok.  memleketi o zaman oluyor.  doğduğumuz büyüdüğümüz şehirdeki bütün değişimleri hüzünle kaydetmemizin nedeni bu.  hüzünlenmek için illa somut bir yıkıma da gerek yok.  "eskiden bu okulun kapısı paslıydı ne güzeldi" diye üzüldüğüm de oldu.  konu doğduğumuz yerin mazisi olunca asla vazgeçemeyeceğimiz takıntılar var çünkü.   renkler var, sesler var, kokular var, binlerce ıvır zıvır var.  sonsuza kadar yitirilmiş anlar var.  insan zamanını durdurmak istediği yere aittir..."
(e.serbes)

19 Aralık 2010

güvercinleri sevindirin...

"...her sabah
uyandığımda,
gördüğüm düşü hayra yorarım
açmasına açarım da
göğsümün altın kafesini
korkarım
ya bu gece
güvercinler
yüreğimden başka bir ülkeye
göç etmişlerse...."
(b.aysan)

17 Aralık 2010

içimdeki sesler...

rabbim, sevgi verdin bize açlığımızı gidermek için;
sevgiyi aç bıraktık, açıkta bıraktık....
aşk verdin bize susuzluğumuzu gidermek için;
aşkı anlamsız yerlerde aradık.
aşkı nefsimizle suladık.
akıl verdin bize daha iyi görebilmek için;
aklımızı yitirdik, hayatımızı figüran g/özlere hapsettik..
kalp verdin bize daha iyi duyabilmek için;
açmazlara ittik kendi ellerimizle, benliğimizi yitirdik.
kalbimize ihanet ettik..
bunca nankörlük... bunca yüzsüzlük...
biliyorum, tutulacak  hiç bir tarafımız yok!
ama tutunacak bir tek SEN varsın rabbim!
sana geldim....

14 Aralık 2010

bilmeli...

"onun güzelliğini herkes görüyorsa;
o bence az güzeldir
herkes biliyorsa;
o bence hiç güzel değildir
onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam;
bu sevgidir
yalnız ben biliyorsam;
bu aşktır
hiç kimse görmüyorsa;
bu yalnızlıktır..."
(ö.asaf)

09 Aralık 2010

5n1k...

hayat canını sıkarsa, nefes al geçer...
***
neden her zaman kaçan kovalanır?
niye insanlar yalan söylerken gözlerini kaçırırlar(gerçi gözünün içine baka baka yalan söyleyenler de yok değil)?
zaman mı geçer insanın  bir nefeslik ömründen, insan mı zamanın içinden geçer  yoksa yorgun düşleriyle?
ve kediler neden dört ayak üstüne düşerler?
nerede bir kelime görsem boynu bükük, kucaklamak istiyorum, neden?
çünkü ben "yalnız"ları seviyorum, ya sen?
öznesi olmayan  cümleleri kim kapattı içime
kim?...
mütemadiyen kelimelerden ürküyorum...5n1k...

mutluluk...

"...rıza tohumunu kalbe ekip,
şükür suyu ile sularsan!
tattığın çoğu şeyin adı mutluluk olur..."
(gülce)

07 Aralık 2010

gamlı uçak...

"..varış nereye, ne zaman kaptan
boğulduk boşluklardan
ne gökyüzüm var ne yolcum
tarifesiz uçuşlardan..."

http://fizy.com/#s/1ajf3r

öyleyse..

...var bu işte bir yalnızlık;
koşsan düşersin.
yürüsen yetişemezsin.
beklesen kaybedersin...

06 Aralık 2010

nehirler taştı içimde...

içimden neler geçiyor bir bilsen...
bir yağmur tanesi olsam diyorum
bir kar tanesi olsam ya da
yağsam!
bir dağ başına
sislerin arasında kaybolsam..

***
rabbim, tutunamayanlardan oldum hep
tuttuğum dalı kırdım!
hep geç kalıyorum bir yerlere
sana geç kalmaktansa diyorum
kalayım
bir ömür boyu yangınlarda....

03 Aralık 2010

boş(lukta) sallanan gri düşler...

-boş musun, biraz dolaşalım diyecektim?
-olur, ölüler mahallesine ne dersin?

***
-boş musun, gökyüzüne kaçalım mı?
-evet boşum, bomboşum!
boşalttım içini hayallerimin çöpçüyü bekliyorum....

***
"...sözünde, özünde, hayatında olmayacak,  hemen doldururlar istemediğin şeylerle.  pazarlamacısı çook!.."
(suvari)

02 Aralık 2010

boşver, unut ya da...

-boş musun?
-boşluktayım!
-neyse, boş bulundum sordum.
-boşver! boşlukları dolduralım;
boşa almışken hayatı...

http://fizy.com/#s/1ajf3m

nasıl anlatmalı?

"...ne kadar görmezden gelmeye çalışsak da...
hayatı bütün bilgisi ve bilgeliğiyle kucaklayabilmek için...
bazen...
evet! buralardan "kaçmak" gerekiyor!
çocuksu oyunlar yerine bir "çocuk" gibi hayata baştan başlamak gerekiyor..."
(h.babaoğlu)

****
"çocukluğunu cebine sıkıştırıp kaç buralardan, çünkü sadece senin olan tek şeydir o!.. "

http://fizy.com/#s/1lscjy