15 Nisan 2016

an'sızın u'yanışlar..

gül kurusu saatlerde
yıkılmış şehirler
geçerken gözlerinden

yorgun yağmurların

kuy(t)usuna
s'akla göğünü

bir hüznü koş dört nala

bir kırgınlığı diz
kalbinin raflarına

saçaklara konan

kuş misali
kon dalına
kimsesizliğin..

büyüt sessizliğini

mavinin
uçsun gözlerinden
yaşları
aşksız baharın

sonra usul usul seyret

yalnızlığını bir denizin
bir derin'in
bir deli'nin

oysa cevaplar

bir akrebe takılıdır
suskunlukları vardır;
kaçak dövüşlü
yelkovanların

sırlı sevdası bir rüzgarın

kırık sesli şarkıların
fısıltılı an'ların..

uyut yenilgilerini;

kalbinin
kabrinin

el salla küllerine

güllerine baharın

koy duvarlarını

kuşun kanadına
'efil efil sesle'
bir sonbaharın..

göğüne yuvalanmış

kelimelerini de alıp yanına
sür kalbinin atlarını
arsız sahipsiz
boşluğuna sevdanın

boşluk yağmurlansın

kuşlar suskunlaşsın
ne çıkar

bir derin ırmak olsun

soruların, sorguların
sorma
boşver

kırgınlığın cebinde kalsın

gönlünü sal gitsin bir dağa

işte böyle böyle büyüt bir kederi

sonsuz olan yolculuğa..

nadarû

1 yorum:

öylebiri dedi ki...

"sür kalbinin atlarını
arsız sahipsiz
boşluğuna sevdanın"

o at o uçurumdan atlamıyor işte :)