10 Ocak 2011

dalga...

"...Geçme sakın! Dalga bu!...
Bu denizleri dalga diyerek geçme tanı, düşün binlerce içi dalgasız yaşayanı. Hangi dalganın, bilebilir miyiz biz, bizi yutacağını; es geçersek hayatı, pas geçersek hayatı, tıs geçersek hayatı.. Mevlana’nın hocası, "dışardaki dalgalardan korkuyorsun ama içindeki dalgalardan haberin yok gibi" der…

Dalgalara kapılmadan hayatı sürdüremeyiz; bu belli. Dalgaların bizimle dalga geçmesine fırsat vermeden kavuşmak sahil-i selametse aslolan; dalgalarsız imtihan olmaz ki...Dağlar dalga dalga aşılır… Her dalga aşılmayı bekler.. Aşılmaya değmeyen dalga dalga değildir.
...

"Dalga" dalmaktan geliyorsa, hayatın kendisi dalınmış değil midir; yani dalmış değil miyiz dalgaya… dalgadan kaçış yok. Kabullenişe teslimiyetle yaklaşırsak, insanlığımızı, dalganın altında bir deniz gibi derinlere bitiştirmiş olacağız..."
(muhabbetfedaisi)

Hiç yorum yok: